Ben 2012 yılında 12 yaşındayken Murat hocayla tanıştım. Skolyoz ameliyatımı o yaptı ve gerçekten mükemmel bi insan mükemmel bir doktor. Ameliyattan sonraki yıllarda kontrol için başka hastaneye gittiğimde kime gitsem röntgenimi görüp bu ameliyatı kim yaptı çok iyi çok başarılı dedi. Gururla Murat Bezer dedim. Allah ondan sonsuz razı olsun. Onu örnek alarak hep skolyozla ilgilenebileceğim bi bölüm okumak istedim hayalim buydu. Şimdi 20 yaşındayım ve Fizik tedavi ve Rehabilitasyon bölümünü okuyorum. İnşallah bi gün diplomamı alıp Murat hocanın yanına gider ve bana verdiği ilham sayesinde fizyoterapist olduğumu söylerim..

Murat bey ile bizim tanışmamız 2008 yılında oldu kardeşimin belindeki kırık ameliyatını yaptı. Mükemmel bir hekim pozitif yaklaşımı ve yaşanabilecek olumlu olumsuz her türlü bilgiyi paylaşan ve en önemlisi ise ameliyat sonunda kapıda bana söylediği mükemmel söz "Biz elimizden geleni yaptık taktir Allah'ın inşallah iyi olacak" sözüydü. Rabbim ebeden razı olsun. Sizi hiçbir zaman unutmadık her zaman dua ediyoruz sizin gibi hekimlerimize. Rabbim Yar ve Yardımcınız olsun.

Murat Hoca, annemi yildirlar cektigi omuz agrilarindan kurtardi. Annemin omuzundaki en buyuk ve kolunu arkaya cevirmesini saglayan kas tam yirtilmisti. ( rotator cuff yirtigi ) Yillardir agrisini cekti. Artik ekmek bile kesemeyecek duruma geldi. Istanbulda bulunan buyuk bir egitim arastirma hastanesindeki ortopedi profesorlerine Mr sonucunu gosterdigimde " siz direk Murat Bezer'e gidin, bunu anca o yapabilir." dediler. Yirtik buyuk ve eski oldugu icin tum profesorler ameliyat yapmaktan cekindiler. Biz de Murat Hocamiza kostura kostura gittik. Sicacik karsilamasi, guler yuzu, bize iyiki geldik dedirtti. Bransinda en iyilere oynayan bir adam ama egodan eser yok. Hayatimda gordugum en mutevazi insan. Kavacik Medistate Hastanesi'nde ameliyatimizi yapti. Bir gece kaldik. Ertesi gun taburcu etti bizi. Ameliyat tahmin ettigimizden de basarli gecti. Fizik tedavi goruyoruz simdi. Diger branslardaki yeteneklerini baskalari yazmis ama, omuzla ilgili bir sorununuz varsa direk Murat Hocaya gidin. Cunku omuz gercekten ozel ilgi alani istiyor. Her hoca bu tur ameliyati yapamiyor.

Yurtdışında kalçadan başarısız bir ameliyat geçirmişken uzun araştırmalar sonucunda 2010 senesinde tanışmış olduğum doktor diyemiycem bir dost olarak gördüğüm Murat Bey ve asistanı Eser Bey le tanıştım.Yaklaşık birer sene araylan iki taraflı kalça protezi ameliyatından sonra Allahıma bin şükürler olsun sağlığıma kavuştum.Kendisinde gördüğüm en önemli özellik lafı gevelemiyor neyse onu söylüyor,olası gelişmeler konusunda bilgilendiriyor ve yakından ilgileniyor.Bu geçen süre içersinde şahsıma sorulduğunda direk önerdiğim candan bir tıp adamıdır.

ilk olarak geçici kemik iliği teşhisimi koyan, gereksiz ve anlamsız tedaviler uygulamayan, 3 yıl sonrasında ayağımdaki kırığa, başka bir doktor 4 hafta alçı ve sonrasında ameliyat derken, aynı gün murat bey, ayağın zaten iyileşme sürecinde hatta geçici alçıyı da yatarken çıkarabilirsin, 1 hafta sonra da ayağı koruyan bir yürüyüş ayakkabısıyla salınım hareketi vermeden geçici alçı olmadan da yürüyebilirsin diyen.. ailemizin doktoru, çok kaliteli, egolarından arınmış, gerçekten herkesin ajandasında ismi kayıtlı olması gereken nadir doktorlardan biridir. Türkiye'nin sizin gibi daha çok doktorlara ihtiyacı var.

Mükemmel bir insan ve mükemmel bir Doktorsunuz. Ülkemiz sizin gibi değerli bir Bilim İnsanına sahip olduğu için çok şansli. Kızım Lara sizin sayenizde yine saglikli ve güçlü.Eksik olmayin. Bizi çok ama çok mutlu ettiniz. sevgilerimle,

Ben de doğuştan kalça çıkığı varmış ama bu bende 47 yaşımda ortaya çıktı 3 sene çok ağrılar çektim 50 yaşım da murat bey beni ameliyat etti kalça protezi ameliyatı olalı 2.5 sene oldu çok ama çok memnunum ALLAH razı olsun murat beyden ağrılarım geçti çok şükür .Ben çok korkuyodum ameliyat olmaktan 3 sene çektim ağrıları ta ki murat beyle tanışana kadar bana o kadar güven verdiki bütün korkularım geçti şimdi diyorum ki iyiki olmuşum iyki tanımışım murat beyi ALLAH razı olsun sizden .Benim gibi kalça problemi olan varsa murat beye ulaşşınlar derim...

kısaca allah razı olsun diyorum rabbim her işini rast getirsin. hayatımda tanıdığım en pozitif, hiç egosu olmayan,hipokrat yemininin hakkını veren tek doktor .iyi ki sizi tanıdık rabbimin izniyle ve sizin sayenizde kızımın skolyoz ameliyatı ve iyileşme sürecinde hiç birolumsuzluk yaşamadık.rabbim sizi sevdiklerinize bağışlasın.

Sonuçta çareyi yine Murat bey ve ekibi buldu o makineye giremedim ama üç boyutlu bir röntgen CD si vardı onun üzerinde çalışmalar yaptılar. Bu yazdığım MR olayını çok kısa ifade ettim ama bu aslında günlerce süren bir olaydı. Ameliyat gününü beklerken bazı yakınlarım bu zor ve tehlikeli bir ameliyat korkmuyor musun iyice düşündün mü diye çeşitli olumsuz örneklerde vererek sonunda sakat kalmak hatta ölmek var diye vazgeçirmeye çalışanlar oldu. Her hangi bir sakatlık tabiî ki ihtimal dahilinde ama hayatta riski olmayan ne var ki diyordum. Ben doktoruma güveniyorum. Peki ya masada kalıp ölmekten korkmuyor musun diyenlere de. Niye korkayım ki doktorum benden genç ve yakışıklı diyordum. Ne alakası var diye şaşkınlıkla soruyorlardı. Bende eğer Azrail gelirde beni götürmeye kalkarsa ona sayın Azrail benim kaportam yamuk yumuk fiziki şeklim bozuk, zaten yaşım hayli ilerlemiş. Benden vazgeç ille de birini götüreyim görev görevdir diyorsan Dr. Murat beyi götür bak benden genç ve benden çok yakışıklı, kaporta süper al onu götür derim diye güzel bir espri ile açıklıyordum. 17 Haziran Cuma günü ameliyatım yapılacakmış, bir gün önceden hastaneye yatmam gerektiği haberi geldi. Perşembe günü hastaneye yattım. Telefonla gece saat on ikiye kadar moralin nasıl ne durumdasın diye ağlayarak arayanlar oluyor. Onlara da merak etmeyin moralim çok iyi korkacak bir şey yok. Aslanlar gibi geldim hastahaneye, Doktorum beni koyunlar gibi kesecek biçecek birkaç gün sonra da kuzular gibi meleyerek çıkacağım diyordum. Arayan yakınlarım bana değil ben onlara moral veriyordum. Bendeki moralin kaynağını doktorun etkisi ve bana verdiği güven olduğunu tahmin edersiniz. 13 saat sürmüş benim ameliyatım gerçekten çok zor ve yorucu. Bunu taburcu olduktan sonra öğrendiğimde, düşündükçe olayı idrak ettikçe daha çok şaşırdım Dr. Murat bey ile ekibinin verdiği emeklere. Dile kolay 13 saat ameliyat yapabilen doktor kim bilir kaç saat boyunca ekibine bilgi verip onları hazırlamıştır. Zaten sonradan öğrendiğime göre ülkemizde böyle zorlu bir ameliyatı yapabilecek üç dört doktordan birisi Prof. Dr.Murat Bezer’ miş. Ameliyat ve yoğun bakımdan sonra servise alındığımın ikinci gün ayağa kalk ve yürü diyen doktorum ve ekibinin karşısında robot gibi hareketlerle ayağa kalkabilmiştim. Emekleyen bebeklerin ilk defa ayakta durması gibi heyecandan ve şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyordum. Çünkü bebekle benim aramdaki fark bebek ayağa kalkınca kımıldar mutlu gülücükler saçar, ben ise baston yutmuş gibi dümdüz kımıldamadan duruyordum o kadar çok şaşırmıştım, ya rabbim sana şükürler olsun diyen annemin sesiyle kendime geldim. Annem, Murat Bey ve o an orada olan ekibe dualar ediyordu. Bu esnada beni tepeden tırnağa kadar süzen doktorumun ve ekibinin haklı olarak gurur duydukları bakışları altındaki vücudumda büyük değişimi idrak etmeye çalışıyordum. Yürü dedi doktorum. Kime diyor diye saf saf etrafıma bakınıyordum sanki ameliyat olan ben değil de onlarmış gibi. Tekrar etti, korkma Orhan bey yürü dedi Murat Bezer. Doktor tam karşımda ekibi etrafımda çember oluşturmuş sadece annem yanımda, tereddütle ilk adımı attım ikincisi kendiliğinden geldi koşacak gibi yürüyordum acele etmene gerek yok diyen doktorumun yanına kadar yürüdüm. Önce benimle sonra da ekibiyle kendi aralarında konuştular ve tamam yatağına dönebilirsin dediler. Burada ayrıntılara girmeden kısaca geçeyim çünkü herkesin bildiği gibi iyileşme devresi, her gün kontroller pansuman vb. tedaviler. Hastahaneye yattığımın tam bir hafta sonrası sabah kontrolüne gelen doktorlarıma çekinerek mümkünse beni taburcu etmelerini tedavime evde devam etmek istediğimi söyledim. Murat bey mahsuru yok gidebilirsin seni taburcu edelim dedi. Şaka yapıyor sandım bir daha sordum gerçekten istiyorsan hemen bugün gidebilirsin dedi. Kardeşimi aradım ben taburcu oluyorum gelin işlemlerimi yaptırın dedim. İnanmadılar hadi canım sende daha kaç gün oldu dediler. İkna etmek için yemin billah ediyorum inanmazsanız Dr Murat beyi arayın sorun. Bizimkiler gelip taburcu işlemlerimi yaptırırken beni başka bir düşünce daha doğrusu bir korku aldı. Acaba eve giderken yazacağı reçetede ne kadar çok ilaç olur diye düşünüyorum. Kolay mı öyle ta ense kökünden kalçalara kadar kesilip yarılmış bir sırtı ted

HASTA VE HASTA YAKINLARINA Ankilozon spondilite bağlı ileri kifoz hastasıydım. Yaşım 50. Yaklaşık 10 yıldır bu hastalıkla yaşadım. Öne doğru kamburluk ve ayrıca boyunda yine aşağıya doğru ikinci bir eğilme daha oldu. Kilom 47 çok zayıf olduğum için karın bölgesi de içe doğru tamamen katlanmıştı. Haliyle göğüs kafesimde kalbe doğru baskı yapıyor nefes alışımı her geçen gün daha zorlaştırıyordu, başımı sağa sola çevirmek çok kısıtlıydı yukarı kaldırmam mümkün değil. Oturmak yürümek gibi daha bir sürü sorun yaşıyordum. Bu durumda 10 yıl yaşama sebebine gelince, hastalık henüz başlangıç döneminde iken doktorlar hastalığımı tam tanımlayamadıkları için bel fıtığı, kemik kayması, romatizma vb. gibi farklı teşhisler koydular. Önerdikleri tedavilere ikna olamadığım için verilen ilaçları dahi kullanmadım. Bunu kesinlikle hastanelere doktorlara karşı olduğum anlamında yorumlamayın. Kısacası benim derdimin çaresi olmadığını düşünerek hastalığımla yaşamaya alıştım. Sadece bu konuda hayatımda hastane ve doktora yer vermiyordum Demek kaderim bu hastalıkla yaşamakmış diye kabullenmiştim. Meğer ne kadar yanılmışım. Prof. Dr. Murat Bezer’i hastalarından dolayı tesadüfen tanıyan kardeşimin ne olur bir kez muayene olup görüşsen ne kaybedersin bırak artık şu inadını diye ısrarları sonucu tanıdım. Samimi olarak duygularımı ifade edeyim hiç ümidim yoktu sadece kardeşimi kırmamak için peki son bir kez de onunla görüşelim dedim. Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastahanesine gittik. Prof. Dr. Murat Bezer ilk muayeneyi yaparken hastalığımın ne zaman, nasıl başladığını daha sonrada neden bu kadar ilerlemesine bu kadar kötü bir duruma gelmesine yani bir anlamda hastalığın ilerlemesine seyirci kalmamın sebebini sordu. Yukarıda yazdığım gibi farklı teşhis ve tedaviler önerildi ama sonuç almak mümkün değilmiş yani bu benim kaderimmiş deyip razı oldum, bugün buraya neden gelip muayene olduğumu da siz sormadan anlatayım kardeşimi üzmemek için onun ısrarlarına dayanamayıp geldim. Hayır, kesinlikle düzeleceksin bu kaderin değil dedi. Önce bir röntgen filimi çekelim ona göre ameliyat aşaması için gerekli olan MR ve çeşitli tahlilleri yaparız. Hastalığın başlaması gelişmesi ve daha önce gördüğüm tedavileri, kullandığım ilaçları detaylı olarak sordu. En küçük bir yanılgıya sebep olmamak için daha önce vücuduma hiç tıbbi müdahale yaptırmadığımı anlattım, ilaca gelince ağrılarım çok olduğu zamanlar eczaneden aldığım çok basit bir ağrı kesici ateş düşürücü hap ismi söyledim. Bütün bunları ilgiyle sabırla dinledi. Birkaç gün sonra, çekilen ilk röntgen filmlerini götürdük inceledi kesin teşhis koyup tedavi için yapılması gereken ameliyat hakkında bilgi verdi. Kesinlikle olumlu sonuç alacağımızı söyledi. Prof. Dr. Murat beyin anlaşılabilir net açıklamaları ve kendine olan özgüveni beni çok etkiledi. Tedaviyi kabul ettiğim o gün benim yaşamımda çok büyük bir dönüm noktası olacağını tahmin dahi edemezdim. Daha sonraki günlerde gerekli olan çeşitli tahliller ve anestezi yapıldı. MR ve çeşitli röntgenler çekildi. Tüm bu filimler ve raporlar ameliyata engel bir durumum olmadığı için kesin karar verildi. O güne kadar her görüşmemizde Murat beyin özgüveni ve hassasiyeti beni çok daha fazla etkileyip ayrıca bir moral kaynağı olmuştu. Kesin karar verildi ameliyat olacaktım. Özgüven ve hassasiyet ile ilgili çok kısa bir açıklama yapayım. Omurgadaki eğrilikten iki büklüm olmuştum ayrıca boyunda öne doğru bir daha eğilmişti. Bu boyun eğriliği o kadar çoktu ki MR çektirmek mümkün değildi, çünkü uzandığım zaman kafam makineye takılıyor içinden geçemiyordum. MR çekilemiyor bir türlü. Murat beye durumu bildirdik. Murat bey çekilecek dedi. Görüntüleme merkezlerini dolaşıp daha geniş makine veya bir çözüm araştırıyoruz ancak yine çare bulamıyoruz. Tekrar Murat beye durumu izah ettik ve bu MR çok mu önemli başka çaresi yok mu dedim. Önemini açıkladı meğer bu omurganın etrafındaki sinirler ile ilgiliymiş ve ameliyat anında olası en küçük bir zarar vermemek için görülüp incelenmesi gerekiyormuş. Sonuçta çareyi yine Murat bey ve ekibi buldu o makineye giremedim ama üç boyutlu bir röntgen CD si vardı onun üzerinde ç